Afrika'ya ne zaman gitmeye karar verdiniz?
Yıllarca ABD'de Los Angeles'ta yaşadım. Oradaki birikimlerimi Türkiye'de değerlendirmeye karar verdim. Buraya gelip Babilax Proje Yatırım ve İnşaat şirketini kurdum. Kasım 2012'de Ruanda'da iş yapmaya gittim. Orada Spor Bakanlığı'ndan 40 bin kişilik stadyum işi aldım. Ayrıca 2 adet stadyumun FIFA standartlarına getirilmesini üstlendim. Ruanda hükümeti 55 hektarlık bir arazi verdi. 8 hektara stadyumu yapacaktım. Kalan kısma da entertaiment park ve 5 yıldızlı otel inşa etmeye karar verdik. Toplam 120 milyon dolarlık bir iş üstlendik. Şubat 2013'te orada ofisimizi tutup ekibimizle işe koyulduk. O sırada Ankara'da ofisi olan İnanç Çiftçi diye birisi aradı. Telefonda "Afrika'da iş yapmaya başlamışsınız. Bizden müsadesiz bunu yapamazsınız. Ben Ruanda'nın parasını kimseye yedirmem" dedi. Ben de "Sizden müsade almamız gerektiğini bilmiyordum" dedim. O arada paralel yapıya yakın Ruanda'da okullar açan Hope Kids Academy var. Oradan Adem Şanlıtürk geldi. Ruanda'da işadamı derneği kurduklarını, üye olmamı istediklerini söylediler. Ben de "Sizin şapkanız altına girmem" dedim.
SENİ AFRİKA'DAN SİLERİZ
Sonra...
Sonra bu İnanç Çiftçi ismini araştırdım. Ruanda Fahri Konsolosluğu yapan TUSKON üyesi olduğunu öğrendim. Aynı kişi mart ayında bir kez daha aradı. "Seni Ruanda'da bitireceğim, oradan sileceğim" diye tehdit etti. Bir fahri konsolos bu kadar ticaretin içine girer mi?
Himmet adı altında para istediler mi?
Para istemediler ama o derneğe üye olmamı, bu çarkın içine girmemi talep ettiler. Biliyorum ki, o derneğe üye yapsalardı organizasyonlarına veya okullarına para isteyeceklerdi.
Peki Çiftçi'nin telefonundan sonra siz ne yaptınız?
Ruanda'dan 1 kuruş para almadığımı, oraya yatırım götüreceğimi kendisine anlattım. Bana "Senin hakkında gerekli bilgileri aldım" dedi. Sonra firmam hakkında karalama kampanyalarına başladı.
BÜYÜKELÇİLİK ARABA SATIŞINA DAHİ İZİN ÇIKARTMADI
Çiftçi'yle görüştünüz mü sonra?
Hayır... Ruanda'da cemaatten olmayan tek Türk firması benim. Bu kadar ileri gidebileceklerini düşünmemiştim. Paralel yapı bizi katletti. Param da ismim de gitti. Şantiyelerim yarım kaldı. Hakedişlerimi dahi alamadım.
Orada devam edecek misiniz?
Oğlum orada... Henüz ofisimizi kapatmadık, işleri ve dava süreçlerini kovalıyoruz. Maddi sıkıntıya girince orada bir arabamızı satmak istedik. Burada büyükelçiliği o kadar bağlamışlar ki bize o belgeyi dahi verdirmediler.
KARALAMA KAMPANYALARI YAPTILAR
Ne yapıldı aleyhinize?
Çiftçi, ülkenin spor ve altyapı bakanlıklarına yazılar yazarak "Babilax firması bu işleri yapamaz, tecrübesi yok" diye aleyhte kampanyalar yaptı. Ruanda'da yabancıları inceleyen güvenlik servisi var. Başındaki kişi Ruanda Devlet Başkanı'nın sağ kolu. Onlar bize hakkımızda olumsuz raporlar gelmeye başladığını söyledi. Biz de Türkiye'den bizimle ilgili belge istemelerini rica ettik. Elçilik vasıtasıyla bizim Dışişleri Bakanlığı'na yazı gönderildi. Dışişleri, Ticaret Bakanlığı'ndan şirketimiz hakkında rapor aldı, Ruanda'ya iletti. O arada paralel yapı Ruanda'daki güvenlik servisiyle işbirliği yaptığımıza dair dedikodular yaydı. Servisin müdürü de işinden olma korkusuyla gelen resmi raporları işleme alamadı. Bu arada Ruanda Büyükelçiliği açıldı. Paralel yapı Caesar Kayizari'yi de kendine bağladı. O da bize düşman oldu.
NEREYE GİTSEK GİZLİ BİR EL ENGELLEDİ
Yatırıma başlayamadınız mı?
Bu süreçte projeler hazırlandı. 1.5 milyon dolar harcadık. Tüm karalamalara rağmen 6 Kasım 2013'te de Spor Bakanlığı ile kontratı imzaladık. Ama nisan başında oranın yatırım ajansından işi bizden aldıklarına dair bir mektup aldık.
Ne yaptınız peki?
Şu anda Ruanda devletine dava açmaya hazırlanıyoruz. Oradaki devlet kadrolarına bu kadar etkileyebildiklerini görünce özel sektöre iş yapmaya karar verdik. Okul ve konut projesine başladık. Okul işini aldığımız kişi gerekçesiz işi fesh etti. Yani anlayacağınız nereye gitsek gizli bir el önümüzü kesmeye başladı.